Talham Dünyam

Merhaba!

Benim hikayem şöyle başladı: 12 06 2009 yılında eşimle evlendikten hemen iki ay sonra hamile kaldım. Ben aslında hazırlıksız yakalandığımı düşündüm, çok erken olduğunu sanıyordum öyle düşünüyordum… Ben hamile olduğumu eşime söylediğimde havalara uçtu, sevincini anlatmak tarifsizdi. Bende onun mutlu olmasıyla çok sevindim. Biz bebeğimizi heyecanla beklemeye başladık. Daha belli olmayan karnımı seviyordu eşim..

Ama bu mutluluk 15 gün sürdü. Bir sabah kalktığımda kanamam vardı. Ben çok korktum, hemen eşimi aradım. Eşim acilen geldi hemen doktoruma gittik. Doktor ameliyattaydı beni bir başka doktora yönlendirdi. O doktor, (aslında doktor bile demek istemiyorum) başka bir doktorun hastasıyım diye kapris yaptı ve beni muayeneye almadı. Neyse doktor geldi ve beni muayene etti. Bebek düşmüş, kese gelişmemiş, kürtaja almamız gerekiyor dedi. Eşim doktorun tavrını ve davranışlarını beğenmediği için beni bir akrabamızın başhekim olduğu hastaneye götürdü. Orda beni kürtaja aldılar biz eşimle çok büyük bir hayal kırıklığı yaşadık. Üzüntümüzü anlatmak tarifsizdi. Ben kendimi hazır hissetmediğim için Rabbi’min gücüne gittiğini düşündüm ve ondan düştü diyordum. En büyük destekçim eşim oldu, bana her zaman destek oldu ve moral verdi. Aradan sekiz ay geçti ben tekrar hamile kalmak istiyordum. Kendiliğimden hamile kalamayınca çatlatma tedavisi uygulandı ve hamile kaldım. Doktorum bana düşük engelleyici iğne ve hormon hapı verdi. Bebeğim tam bir aylıkken yine düştü. Ben yine çok üzüldüm ve eşimde yıkıldı. Ama yine ben kendimi bıraktım, o beni teselli ediyordu. Ben tekrar ara verdim. Kendimi toparlamak zor oldu. Her aklıma geldiğinde ağlamaya başlıyordum. Bir sene sonra tekrar hamile kaldım. Ben vajinal ultrasonla baktıkları için düşüyor diye gitmedim doktora ve çok doktor değiştirdim. Bebeğim bir aylık oldu yine düştü ve ben bu sefer daha kötü oldum. Galiba bizim bebeğimiz olmayacak diyordum.

Eşim benim bir tanem, onun ilk defa ağladığını gördüm ve ben daha kötü oldum. Bu sefer güçlü olmam gerektiğini anladım. Eşim için, kendim için ayakta durmam gerekiyordu. Ben bu sefer Cerrahpaşa hastanesine başvurdum. Orada tahliller, testler yapıldı ama ben tahlil-test artık kan vermekten bir tuhaf olmuştum. Korkuyordum artık hastaneye gitmekte. Birinin tavsiyesiyle bir doktora gittim. Gittiğim doktor bende kan pıhtılaşması olduğunu, iğne vurulmam gerektiğini söyledi. Tekrar çatlatma tedavisiyle tekrar hamile kaldım ve her gün göbeğimden bir kere iğne vuruldum. Bunları denediğimiz halde 4. düşüğümü de yaptım. Doktora gittiğimde, “senin vücudun bebeği yabancı madde olarak görüyor, o yüzden düşüyor” dedi. “Yani benim bebeğim olmaz mı?” dediğimde evet dedi. Ben orada kendimi tutamadım ve ağlamaya başladım. Eşim beni oradan çıkardı. “saçmalama bizim bebeğimiz olacak” dedi. “Ben inanıyorum Rabbim bize o duyguyu yaşatacak, sende Allah’tan ümidini kesme” dedi ve biz evimize geldik. Ama eşim ne derse desin ben hiçbir şey duymuyordum. Sabaha kadar ağladım. Aradan zaman geçtikçe kendimi toparlamaya başladım ve Cerrahpaşa hastanesinin profesör doktorlarını araştırmaya başladım. Artık bir doktora gideceğim, tam gideceğim, doktor değiştirmeyeceğim dedim ve Engin Beyin internette sayfasını gördüm. Tıpkı şimdi benim yazdığım hikayem gibi başarı hikayelerini okudum ve çok etkilendim hemen eşimi aradım anlattım. Randevu al gidelim dedi ve o gün geldi Engin Hocamla tanıştık bütün her şeyi en ince ayrıntısına kadar inceledi. Hocam sordu ben anlattım yaşadıklarımı. “Senden bir tek kromozom tahlili alacağız bir de şeker tahlili yapılmamış” dedi. O kadar basit bir şeker tahlilini bile istememişler. Gereksiz o kadar tahlil yaptılar bir onu yapmamışlar. Kromozom analizi için kan aldılar benden ve hatta üzerimizde nakit o kadar ücretimiz olmadığını söylediğimizde Engin hocam “hiç önemli değil siz yaptırın, keyfinize bakın” dedi. Bu tavrı bizim çok hoşumuza gitti. Biz orda anladık ki para için bu işi yapmıyordu.

Engin bey için ikinci plandaydı. Biz tedaviye başladık kromozom sonuçları temiz çıktı. Şeker için verdiğim tahlilde hemoglobin yüksek çıktı. Diyet yaparak düşürdüm ve gebelik için tedaviye başladık. Çatlatma tedavisi uygulandı ama ilk deneme başarısız oldu ama ben hiç üzülmedim çünkü muayenehaneye her gittiğimde o panodaki bebek resimleri beni her seferinde umutlandırıyordu. muayenehane sanki bir ev ortamı gibiydi. Engin bey ve ekip arkadaşları çok samimi ve içten davranıyorlardı. Bu bizi daha da mutlu ediyordu. Ben iğneden sonraki ay kendiliğimden hamile kaldım ve hemen hocamı aradım sonuçları faksla dediğinde aldığımız telefonda tebrikler kızım hamilesin dediğinde eşimle benim mutluluğumu anlatmak tarifsizdi. Engin hocama gittiğimizde bebeğimin kalp atışlarını dinleyecektik. Ben tekrar göbeğimden iğne vuruldum. Engin hocam “aynı zamanda şeker hapı ve kan sulandırıcı iğne kullanacaksın” dedi. Ben “iğneyi zaten kullandığım halde düştü” dediğimde “ama hapları içmemişin bunları deneyeceğiz” dedi ve dediği gibi bebeğimin ilk defa kalp atışlarını duyduk. Ben bu arada bir çiçek ektim ve niyet aldım. Eğer benim bebeğim dünyaya gelirse bu çiçek büyüsün ve yetişsin dedim. Eğer büyürse bebeğimi kucağıma aldığımda bu çiçeği Engin hocama hediye edeceğim dedim ve karnım büyümeye başladı. Artık biz eşimle beraber heyecanla beklemeye başladık. Gebelikte gestasyonel diyabet çıktı.

Bir de o iğneler eklendi. Günde beş defa iğne vuruluyordum kendime. Engin hocam “sabret inşallah, dikkat edersen bebeğini kucağına alırsın” dedi. Ve o gün geldi tarih 01.07.2014 saat 8.30 bebeğim, meleğimiz, oğlumuz dünyaya geldi. Önce Allah’ın izniyle Engin hocam ve ekip arkadaşlarının sayesinde bizim dünyamız değişti. Gözlerimi açtığımda oğlumu, Talha Abdullah’ımı kucağıma aldığımda bütün duygularım karma karışık oldu. Hiçbir şey hissedemiyordum, sadece bakıyordum bebeğime.

Allah Engin hocamdan ve ekip arkadaşlarından razı olsun. İyi ki karşılaşmışız ve iyi ki tanımışım kendilerini. Hocama sonsuz teşekkürler…

Instagram