Question 1

Rutin Kontürolüm Sırasında Ameliyatlık Bir Rahatsızlığım Olduğunu Öğrendim

admin · Accepted Answer

Rutin kontürolüm sırasında ameliyatlık bir rahatsızlığım olduğunu öğrendim. Okadar korkmuştum ki sürekli doktordan doktora koşturuyordum.Sonunda bir tanıdığımızın da tavsiye etmesiyle sayın hocam Engin bey ile tanıştık. Öncelikle ameliyat korkusuyla hastaneye gittim fakat ameliyat sonrası hiç acı çekmedim, kanamam olmadı,dikişlerim hiç acımadı. Neredeyse sezeryan sayılacak kadar büyük bir operasyondu ve şimdi 22 haftalık hamileyim önce allah sonra hocama minnettarım.Bu arada muhteşem bir çalışma ekibi var. Size o kadar sıcak ve içten davranıyorlar ki bu işi gerçekten para değil sevdikleri ve yararlı olabilmek için yapıyorlar. Onlarla birlikte umarım ikinci başarıya da imza atarız. O minicik bedeni sağlıklı bir şekilde kucağımıza alırız. Yalnız sayın hocam bu ameliyatla beni o kadar memnun bıraktı ki mümkün olsa doğumu bile aynı yöntemle isteyeceğim ama sanırım buna izin vermeyecektir. Nede olsa doğru olan bu...Hocam güler yüzünüz hiç solmasın, maddi ve manevi yanımızda olduğunuz için çok teşekkür ederiz.Saygıyla efendim...
Gönül

Question 2

Bizim Hayat Hikayemiz

admin · Accepted Answer

Herşey çok güzel ve yolunda başlamıştı. Hamileliğin hiçbir belirtisini yaşamadan çok şanslı bir şekilde haftalar geçiyordu. Engin Bey hamilelik sürecinde ilk 3 ayda var olan miyomlarımın östrojen tedavisi yüzünden büyüyebileceğini buna hazırlıklı olmamız gerektiğini söylüyordu. Tam içimden ne güzel 10.haftayı bitirdim miyomlarım sorunda yaratmadan atlatacağım bu dönemi derken yılbaşı sabahı şiddetli bir kanama ile uyandım. Hemen Engin Bey i aradım ve kendisi 1 ocak sabahı sabah 6 olmasına rağmen hemen telefonunu açtı ve beni güvendiği en yakın hastaneye yönlendirip oradaki hekimin hemen muayene sonrası kendisini aramasını söyledi.Benim için kabus günlerin başlangıcı olacağını nerden bilebilirdim.

Çok şükür ki muayene esnasında bebeğimin sağlıklı olduğunu kanamanın miyomlar yüzünden olabileceğini söylediler. Kanama sonrası şiddetli ağrılarım olmaya başladı. Engin Bey miyomların büyüyerek dejenere olmaya başladığını ve düşük tehdidi oluşturduğunu bu yüzden rapor verip dinlenmem gerektiğini söyledi.10 gün sonra 2. şiddetli ağrılı kanama geçirdim ve yine hastaneye giderek bebeğimin sağlıklı olduğu haberi alınca rahatlayarak Engin Bey´e muayene olmaya gittim. Miyomlarımın birinin 15cm diğerinin ise 13 cm olduğunu bebek büyüdükçe ağrılarımın daha artacağını ve bu sancıların kasılmaları tetikleyerek erken doğuma sebep olacağını belirtti. Artık sürekli ağrı kesici serumla ve yatarak zamanımı geçirmeye başladım. Engin Bey in sıkı takibi ve verdiği ilaçlarla 20.haftaya kadar geldik. Detaylı ultrasona girmem için beni Periantolog a yönlendirdi. Bebeğimizi daha detaylı görebileceğimiz için heyecanla kontrole gittik. Dr tüm organlarına bakarken herşeyin normal olduğunu söylüyordu ta ki kalbe ve bağırsaklara gelene kadar. Bebeğimizin kalp yapısının farklı olduğunu aynı zamanda bağırsaklarda parlama olduğunu ve bu durumlarda down sendromu gibi genetik problemlerin bu bebeklerde görülme oranının çok yüksek olduğunu söyleyerek bize amniosentez ya da kan testi yaptırmamız gerektiğini söyledi. Eşimle beraber duyduklarımız karşısında şok olmuş ve çok üzüldük. Hemen Engin Bey e gittik.

Kendisi raporları inceledikten sonra niçin bana geldiniz herşey normal görünüyor dediğinde şaka yaptığını düşündük. Sonrasında benim ağlamam ve diğer doktorun söyledikleri karşısında bebeğiniz gayet sağlıklı artık birden fazla kalp yapısı var ve hiçbirimiz kendi kalbimizin yapısını bilmiyoruz belki de annesi olarak senin de kalp yapın bebeğinle aynıysa? dedi. Sana kesinlikle amniosentez yapılmasına izin veremem zaten riskli gebelik yaşıyorsun ve böyle ciddi bir durum söz konusu değil he param çok içim rahat olsun diyorsan kan testini yapalım için rahatlasın ama göreceksin herşey yolunda dedi. Engin Bey her zaman doğruları gerçekçi bir şekilde söyleyen biri olduğu için bu kadar net konuşması içimizi çok rahatlatmıştı. Nitekim test sonuçları normal çıktı çok şükür. Artık herşey yolundaydı ve 26.haftaya gelmiştim ve kendi kendime tüm engelleri aştık artık rahat rahat hamileliğimi yaşayabilirim derken 2 hafta sonra geceleri hafif hafif kaşınmalarım başladı. 28.haftada Engin Bey´e kontrole gittiğimde artık yaşam sınırını geçtik bundan sonra için rahat olsun dedi. Bende kaşıntılarımdan bahsedince inanılmaz bir gebelik yaşıyorsun bir kolestaz eksik inşallah o değildir dediğini bugün gibi hatırlıyorum. Eğer kaşıntıların artar ya da devam ederse lütfen ara beni dedi. Kolestazı araştırmaya başladım ve dünyam başıma yıkıldı çünkü ani bebek ölümleri olduğunu o yüzden çok riskli bir durum söz konusu olduğunu öğrendim ve yine stresli günler beni bekliyordu.1 hafta sonra kaşıntılarım artınca dayanamadım ve Engin Bey i aradım kendisi hemen kan testi yaptırıp tekrar konuşacağımızı söyledi. Test sonuçları maalesef kolestazı gösteriyordu. Bundan sonra her hafta kan vermek ve bebeğimin hareketlerini takip etmem gerektiğini böyle devam ederse en geç bebeği 36.haftada alması gerektiğini söyledi.

Engin Bey hemen ursofalk diye bir ilaç başladı.İlaç ile 2-3 hafta değerleri düşürdük ancak daha sonra yine yükselmeye kaşıntılar artmaya başladı. Her gittiğimde test sonucuna göre her an alabilirim bebeği biraz daha takip edelim diye çıkıyorduk muayeneden. 34.haftadan sonra riskli durumlarımdan ötürü nst ye girmeye başladım. Çok şükür bebeğimin gelişimi gayet iyiydi. Artık 35.haftanın başında Engin Bey haftaya alalım artık riske atmaya gerek yok %99 küvöze girmesine de gerek kalmayacak diye moralimi yüksek tutabileceğimi söyledi.Artık bebeğimin geleceği gün belirlenmiş ti ki 35.haftanın sonunda bir gece idrarımı yapamamaya başladım sabaha karşı dayanılmaz olduğunda hemen Engin Bey i aradım beni direk doğum yapacağım hastaneye yönlendirdi ki erken doğuma girebilirim diye. Gittiğimde ordaki hekim muayene ettiğinde miyomlar yüzünden bebeğin sıkıştığını ve idrar torbamı sıkıştırdığını aynı zamanda açılma olduğunu söyledi. Engin Bey in talimatı ile o gün bebeğin alınması gerektiği için planlanmamış bir doğum günüydü benim için.

Engin Bey i beklerken anestezi uzmanı gelip bana hangi yöntemle sezeryan olmak istediğimi sorduğunda kararsız olduğumu ama epidural anestezi olabileceğimi söyledim. Ama nedense hala korkuyordum. Engin Bey geldiğinde kesinlikle doğumun genel anestezi olması gerektiğini söyleyip tartışmaları sonlandırdı. Heyecanla herşey yolundaymışcasına ameliyathaneye girdim ve herkes beni max 30 dk içerisinde bebeğimle birlikte bekliyordu ancak beklenen olmadı...içeri girdikten tam 2 saat sonra çıkmam, bebeğimin içerde sıkışması ve Engin Bey in bebeği çevirip çıkarması, karnımı açtığında miyomların rahmimi ters çevirdiğini, tüm organlarıma ciddi baskı yaptığını ve en kötüsü de şiddetli kanamam olmasından dolayı rahmi son anda kurtarması gerçekten Engin Bey in deyimiyle mucizeymiş. Eğer Engin Bey yerine başka bir hekim olsaydı ne benim ne de bebeğimin şansı olmayacaktı. Engin Bey in tecrübesi ve hekimliği sayesinde çok şükür ikimizde sağlıklıyız. Doğum sonrası kendisi bebeğim ve benim hayatta olmamızın gerçekten mucize olduğunu birlikte çok iyi iş çıkardığımızı ve 5000 doğum arasında ilk 10 a girebilecek bir vaka olduğumu özellikle vurguladı. Çok zorluk yaşadık şimdi keyfini çıkaralım dediği hala kulaklarımda.

Engin Bey bu süreçte benim hekimim olduğunuz, size geldiğim ve güvendiğim için çok şanşlı olduğumu düşünüyorum. Gece gündüz tatil bayram demeden ne zaman arasam size ulaştığım ve yardımcı olmaya çalıştığınız için çok teşekkür ederim. İyiki varsınız...

Question 3

Yaşam Meleğimiz

admin · Accepted Answer

Benim ve bebeğimin şu an yaşamasında büyük katkıları olan hayatımı borçlu olduğum Engin Hocam ile 2000 yılında oğlum Atakan'a sekiz haftalık hamile iken tanıştım. Hamileliğimde kendisinin gösterdiği titizlik ve benim ilk hamileliğimde ki olur olmaz telaşlanmalarımda gösterdiği sabır ile çok sağlıklı olarak oğlum Atakan'ı dünyaya getirdim.

Aradan 10 yıl geçtikten sonra Atakan'ımızın kardeş istemesi üzerine tekrardan hamile kaldım. Eşimle birlikte ilk hamileliğimde yerli yersiz endişelerimde ve korkularımda bana büyük bir sabır gösteren Engin Hocamızın yanına gittik.

Geçen onca yıl Engin Hocamı hiç değiştirmemişti. Gene her zamanki gibi güler yüzlü ve sevecendi. İnsanlarda mevki arttıkça kişilikleri de büyür derler ya ama bu söz Engin Hocam için tam tersiydi. Ben ömrüm boyunca mesleğine Engin hocam gibi aşık, hastalarına kendi canı gibi tutkun ve değer veren bir doktor hiç görmedim.Yaşımın 35 olması dolayısıyla benden bir takım testler istedi. Hamile bir anne adayının kendisi ve içinde ki bebeğiyle doktorunun ilgilenmesi ona sen değerlisin özelsin ve önemlisin duygusunu hissettirmesi o kadar güzel bir duyguydu ki ve ben bu duygu tekrardan yaşıyordum. Artık Engin Hocama düzenli olarak kontrole gidiyordum ve bana söylediği her şeyi uyguluyordum ama gene de aramızdaki tek sorun fazladan aldığım kilolardı.

Her şey hamileliğimin 26.haftasında başladı ve o an benim diri diri öldüğüm gündür.22 Mayıs 2011 günü saat 06.00 da uyanıp ta lavaboya gittiğim de iç çamaşırımda kan vardı ve o an şok olmuştum. Hemen Engin hocamı telefonla aradım. İlk hamileliğimden biliyordum ki kendisini telefonla kaç ta ararsanız arayın asla telefonunuzu cevapsız bırakmazdı. Telefonda durumumu kendisine anlattığımda telaşlanmamamı ve derhal beni görmesi gerektiğini söyledi.

Eşimle Florya'daki muayenesine gittiğimizde ultrason kontrolünden sonra Engin hocamın söylediklerini ve benim yaşar iken öldüğüm o anı ömrüm boyunca unutamam. Bana Plesanta Previa Totalis olduğumu böyle durumlarda hastanede yatılması gerektiğini ani kanama ile erken doğum başlamasında bebeğimi kaybetme riskinin çok yüksek olduğunu ve yatarak dinlenmemi ve ayağa kalkmamı bir hafta sonra tekrardan görüp durumumu değerlendireceğini söylüyordu.

Eve geldiğimde cepten internete girdiğimde plesanta previa totalis hakkında tüm yazılanları bilgi edinmek istedim. Acaba benim gibi aynı rahatsızlığı olup ta doğum yapan var mıydı ve neler yaşamışlardı öğrenmek istiyordum. Pleasanta prievia totalis hakkında yazılanları okuduğumda yıkıldım. Plesanta Previa Totalis olup yaşadıklarını yazan yoktu. Plesanta Previa olanlar vardı ama ne yazık ki çoğunun hamileliği 26. ve 30 uncu haftalarda ani kanamayla gelen bir doğumdu ve hemen hepsi bebeklerini kaybetmişti. Bazı doktorlar hastasına Plesanta Previa Teşhisi koyduğunda doğum riskini bile göze alamayıp hastasını başka hastanelere yönlendirmiş, kimi doktor ise hastasına doğuma gireceğine söz verip hastasının kanaması başladığında şu an müsait değilim deyip risk almaktan kaçmışlardı.

Ben plesanta priava Totalisdim. Plesanta Previanın en tehlikeli olanıydı. Ben ne olacaktım bebeğim ve beni ne bekliyordu. Engin Hocamın en kötüsü rahmin alınır, Ben bebeği düşünüyorum şu an önemli olan bebeğin, çok küçük doğarsa yaşayamaz sözleri beynimin içine ok gibi saplanıyordu.Bir haftayı sabırsızlıkla bekledim.Engin hocama kontrole gittiğimde bebeğimin sağlıklı olduğunu iki hafta daha istirahat etmemi eğer ani bir kanama olursa derhal kendisini aramamı ve en yakın hastaneye gitmemi söylüyordu. Hocam ben Plesanta Previa Totalisi araştırdım çok korkuyorum ne olacağım ben ölecek miyim ölmekten korkmuyorum, Atakan'ımı yalnız bırakmak istemiyorum diyordum. sana bir şey olmayacak en kötüsü rahmin alınır, Ben bebeği yaşatmak istiyorum moralini yüksek tut diyordu. Kendinden o kadar emindi ki Engin Hocam bir çok hastasına mucizeler yaratmıştı ve bana da bir mucize yaşatacağına sonsuz güveniyordum.

Engin Hocamın söylediği gibi devamlı yatıyordum. İnanır mısınız tuvalete bile gün içinde sayı ile gidiyor ve on gün de bir banyo yapıyordum. İki hafta sonra ki kontrolümde bebek harika suyu normal bir hafta daha ebrucum diyordu Engin hocam. Ben artık tamam hocam deyince bebek için bir saat bile önemli diyordu böylelikle bir hafta bir hafta diye 37.haftaya kadar gelmiştik. 16 Ağustos 2011 günü sezeryan doğumun gerçekleştirilecekti. Devamlı yatmaktan O kadar çok ağırlaşmıştım ki tüm vücudum pas tutmuş gibiydi. Bedenimi hissetmiyordum.

12 Ağustosta 2011 Florya daki muayenesinde son nts cihazındaydım. Eşim ve oğlumla bebeğimizin kalp atışlarını dinliyorduk. Engin Hocam girdi içeriye sonuçlara bakıyor iyi değil, eğer böyle olursa bebeği gününden önce alabiliriz diyordu. Hemen telefonla hastaneyi arayıp Pazar günü nts için hastasının geleceğini ,nts sonucunun kendisine bildirilmesini ve birkaç ünite kanında doğum için bulundurulmasını söylüyordu.

14 Ağustos 2011 Pazar günü saat 09.30 da hastanedeydim. Sadece nts ye girecektim. Nts sonucunda görevli doktor Engin Hocamı arıyordu iyi gitmeyen bir şeyler vardı korkuyordum ama korkunun ecele faydası olmadığını da biliyordum .Beni ayrı bir odaya aldılar hemşire hanım geldi serum takıldı ve tahliller için kan alındı.Doktor bey yanıma gelerek çıkacak tahlil sonuçlarına göre engin hocanın isteğiyle doğumu gerçekleştireceklerini söylüyordu.Ağlıyordum.Ben Plesanta Previa Totalisim diyordum doktora Engin Hocam gelecek mi ? Ölecekmiyim. Ağlıyorum, ağlıyorum, Beni nasıl bir son beklediğini bilemiyordum plesanta previa totalis ile ligili yazılanları düşündükçe...

Zamana karşı bir yarış başlamıştı,Anestesi uzmanı geldi ,benden bilgiler alındı.Kan hazırlandı.Eşim eve doğum çantamı almaya gitti ve bana kan verecek olan arkadaşlar hazırlandı ve saat 18.00 de ben ameliyathaneye girdim.Engin hocama çok korkuyorum hocam dediğimi hatırlıyorum ve derin bir uykuya dalıyorum.

Üşüyordum sanki bir buz kütlesinin üstünde donmuş gibiydim. Nefes almak istiyorum ama olmuyordu. Boğuluyordum sanki. Boğazımdaki cihazdan çok rahatsız olmuştum Tanımadığım bir sürü insan etrafımda koşturuyorlardı. Elimi kaldırmaya çalışıyordum birilerinin dikkatini çekmeye çalışıyordum. Bir ses eğer kendin nefes alıp verebilirsen cihazı çıkaracağım diyordum var gücümle nefes alıp vermeye başladım. O kadar güzel bir duyguymuş nefes alıp verebilmek ve bunu kendin başarmak...

Bana şu an yoğun bakımda bulunduğumu, buraya gelme nedenimin ameliyat sırasında aşırı kanamadan şoka girdiğimi, vücudumda ödem ve albüm bulunduğunu ve tansiyonumun 20 olduğu bilgisi verildi.Yaşıyordum. İnanıyordum ki Bebeğim de yaşıyordu. Çok ama çok huzurluydum. Tekrardan doğmuş gibiydim. Hiçbir şey düşünemiyordum.Tek isteğim bir an önce Engin Hocamı görmekti.

Engin Hocam ertesi gün saat 10.00 gibi yanıma geldi. Engin Hocamın yüzünde burukluk vardı Onu görünce o kadar mutlu oldum ki o gün benim hayatımda ki ilk gülümsememdi. Beni gayet iyi gördüğünü söylerek sözlerine başladı.Korkmam da haklı olduğumu çok zor bir sezaryan olduğunu, plesantanın rahmime yapıştığını bu rahmimin alındığını ve mesaneden de ameliyat olduğumu ve buna rağmen bebeğimin sağlıklı olarak dünyaya geldiğini söylüyordu.

Yoğun bakımda kaldığım süre zarfınca hergün kontrole geliyor hemşire hanımlara aldırdığı süt pompasıyla yattığım yatakta göğsümü sağdırıyor ben hocam süt yok dedikçe sütün var ebrucum gelecek diyordu. İnatla yoğun bakımda iki günüm göğüslerimi sağmakla geçmişti.

16 Ağustos 2011 Salı Günü saat 11.45 yoğun bakım ünitesinden çıkarılıyordum ve kadın doğum servisine gönderiliyordum.Çok mutluydum birkaç dakika sonra bebeğime kavuşacaktım.Üç gün minik yavrumdan ayrıydım ve onu merak ediyordum yüzü nasıldı,elleri,burnu ve kokusu.Aynı anda hem ağlayıp,hem güler mi insan ben her ikisini aynı anda yaşıyordum.odama gelmemle minik bebeğim beni hemşire ablasının kucağında karşıladı.Bembeyazdı küçüktü ama çook güçlüydü benim bebeğim yaşadığımız o zor günlerde sıkı sıkı tutunmuştu hayata ve biz engin hocamın sayesinde tekrardan bir aradaydık.

İşte o an her şeye değerdi. Bana şu an zamanı tekrardan başa döndürsek aynı şeyleri tekrardan yaşar mısın deseler tek bir şartla evet derdim.

Eğer ki ben ve bebeğim tekrardan Engin Hocamın ellerinde hayat bulacaksak bir kere değil bin kere yaşamış olduklarımı yaşamak isterdim.

Şimdi minik bebeğim üç aylık. Kendisine yaşadığı sıkıntılarda hayata güçlü ve kuvvetli tutunduğu için güçlü ve kuvvetli anlamına gelen Batuhan ismini koydum. Boyu şuan 65 cm ve kilosu 7 kilo ve çok sağlıklı.

Rabbimin izniyle elleriyle bana hayatımı tekrardan veren, minik yavrumum hayata tutunmasında güçü kuvveti olan ve benim ve bebeğim için insan üstü bir varlık olan içindeki yaşam nurunu benimle ve bebeğimle ve bir çok hastasıyla paylaşan yaşam meleğim, Engin Hocama sonsuz teşekkür ederim.

Her yaşadığım günde, her aldığım nefeste ve oğullarıma baktığımda her anda rabbime şükrediyorum. Benim karşıma yaşam meleğini çıkardığı için. Eğer ki ben yazımda bahsettiğim diğer doktorların elinde olsaydım ne ben ne de batuhanım şu an yaşamıyor olacaktık, bunu düşünmek bile beni korkutuyor.

Engin Hocam size ne kadar teşekkür, ne kadar dua etsem azdır.Ömrüm boyunca sizi unutmayacağım ve her zaman içimde ki bana verdiğiniz güven duygusunu ve yaşama umudumu ne olursa olsun hiç kaybetmeyeceğim.Sonsuz sevgilerimi ve saygılarımı sunarım.

Question 4

Gerçek Mucize

admin · Accepted Answer

Engin beyle tanışmamız bir arkadaşımın tavsiyesi iledir. Yurtdışında yaşamasına rağmen her Türkiye’ye geldiğinde Engin beye muayene olur. Arkadaşımın sorunu çocuğunun olmaması değildi. Bambaşka sıkıntısı nedeniyle Engin Beye gelmesine rağmen muayene olmamı, o kadar doktordan sonra bir eksik bir fazla ne kaybedeceğimi söyleyerek beni ikna etti.

O güne kadar farklı farklı bir sürü doktora muayene olmuş, kafamızın yattığı doktorlar ile 3 tüp bebek denemesi yapmış ve maalesef başarılı olamamıştık. Engin Bey muayene etti. Polip aldırmalarımdan vs bahsettim. Bana net bir şekilde bunlarla vakit kaybedecek yaşı çoktan geçtiğimi acele etmem gerektiğini söyledi. Hemen yumurta yaşımı gösteren tahlili istedi. Oysaki diğer doktorlar buna bakmamış, poliplerimle vs ilgilenmişti. Yumurta yaşım yaşıma uygun çıkmıştı; ancak bir sorun vardı ki zaten yaşım 40’a dayanmıştı.

Kendinden emin oluşu, sakin ama sarsıcı yapısı ile yeni bir tedavi için yaz sonunu beklemek düşüncesinde olmamıza rağmen hemen tedaviye başladık. Her tedavide olan standart ilaçlara başladık. Her doktorda olduğu gibi Engin Beyin de tedavisinde küçük farklar vardı. Üç tüp bebek denemesinden sonra pek umudumuz kalmamıştı. Bunu okuyanlar bilecektir; google’da “tüp bebek tedavisi” arattığınızda Engin Bey’i bulamazsınız, daha çok televizyona çıkan doktorları bulabilirsiniz ki biz de bazılarına gitmiştik.

Diğer doktorlara olduğu gibi Engin Bey’e de hastalık geçmişimden ve psikolojimden en başta bahsetmiştim. Ben diğer doktorlar gibi Engin beyin de unuttuğunu düşünmüştüm; ancak tedavi ilerledikçe notlarından anlattıklarımı göz önünde bulundurarak tedavide değişiklikler yapmaya başladı. En basit örneği şu şekilde verebilirim; embriyo rahme yerleştirildikten sonra her gün iğne olmak gerekir. İğneyi maalesef sadece hastaneler yapmaktadır. Her gün aynı saatte iğne olmak beni aşırı derecede strese sokmaktaydı. Bunun yanı sıra belli bir haftadan sonra iğne kaba ete girmez oluyordu, acaba etkisi olmayacak mı diye düşünmek de beni ayrı strese sokuyordu. Engin bey iğne tedavisi yerine bana başka bir tedavi uyguladı. Bunu diğer doktorlar söylememişti bile….Bunu okuyanlar ne varki diye düşünebilir; ancak alınan ilaçlar insanın sanırım hormonlarını etkilediği için çok hassas oluyorsunuz. Herşey sizin sinirlerinizi bozabiliyor. Normalde vermeyeceğiniz tepkileri veriyorsunuz. Sürekli yüksek moral denilmesine rağmen bunu sağlamak çok kolay olmuyor.

Beklenen gün geldi ve testi yaptırdık, sonuç pozitifti! Hiçbir şeye bu kadar sevinip de gülmek isterken katılarak ağladığımı bilmem. Duygularımı anlatmam mümkün değil; şu an bile bunları yazarken gözlerim yaşarıyor.

Ancak maceranın yeni başladığını bilmiyorduk. İlk zamanlar herşey yolunda gibiydi. Standart testleri Engin Bey hep zamanından önce ve sık sık yaptırıyordu, başka testler de istiyordu. İyi ki de öyle yapmış; çünkü hamilelikte tansiyon düşmesi gerekirken benimki çok yükseldi. Ayrıca kanamam da oldu. İlaçlarımı, yediklerimi ve aktivitelerimi düzenli olarak kontrol altında tuttu. Bu süreçte takıntılı bir hal aldım; Google da aksilikleri okuyup, Engin Beyi arıyordum. Sabırla açıklama yapıyordu. Her an bebeği kaybetme korkusu aslında zaten sahip olmadığınız yavrunuza hiçbir zaman kavuşamayacağınız hissi çok yıpratıcıydı. Ama Engin Bey hep soğuk kanlıydı. Olası aksiliklerden bahsedip, bizi hep disipline etti. O dengeyi öyle bir sağladı ki ne çok umutlandırdı ne de umudumuzu kırdı.

Tansiyonum 8. Ayda dengesiz bir hal aldı. Diete ve tansiyon ilaçlarına rağmen 15/10 ila 9/6 arası değişiyordu. Engin Bey bebeği almaya karar verdi ve sağlıklı bir bebeğimiz oldu. Doğum sonrası öğrendim ki benim atar damarım doğuştan darmış ve çocuk doğurmam bile mucizeymiş.

Bu mucizeyi önce Allah’a sonra da Engin Bey’e borçluyuz!

Hamileliğim süresince Engin beyin de mutlaka her insan gibi özel hayatında sıkıntıları olmuştur. Ancak hiçbir zaman bunu bize yansıtmadığı gibi her zaman aynı ilgi ve sakinlikle olaylara müdahale etti. Yaşanan durumu izah etti ve bizleri özellikle beni sakinleştirdi. Ona ne kadar müteşekkir olduğumuzu hiçbir şekilde tam olarak ifade edemeyiz. Engin Hocam iyi ki varsınız.

Question 5

Bugün Benim ve Bebeğim İçin Çok Önemli Bir Gün

admin · Accepted Answer

Bugün benim ve bebeğim için çok önemli bir gün ,oğlum tam bir yaşında ve ilk adımlarını atıp yaptığı yaramazlıklarda dünyayı keşfetmenin mutluluğunu yaşamakta bense tam 365 gün bana yavrularımla yaşama zevkinin ayrıcalığını Rabbimin izniyle tekrardan yaşatan ve engin bilgisi kendine ve inancına olan özgüveni, şifa dolu elleriyle canıma can katan değerli varlığa Engin Hocama hergünümü şükretmekle geçirmekteyim.

Teşekkür az kalır, kelimeler sözler yetersiz.Hani derler ya “bana dünyaları verdiniz” işte öyle bu.Sayın Engin Hocam bana ve yaşama sıkı sıkı sarılan minik yavruma dünyaları ömrümden ömrümü yok olan canımdan can verdiniz.

Ben Engin Hocam da sabrı ögrendim ve sabrın sonunda mutluluğu tattım kendime her zorlukta başaracağım demeyi ve en önemlisi hayatının en zor gününde duygularının ve umudunun tükendiğinde yaşama gülmesini öğrendim.

Sizi çoooooook seviyorum yaşadığım ve bundan sonra yaşayacağım her günümde aldığım her nefeste dualarımda en güzel temennilerde Engin Hocam siz olacaksınız .Rabbim sizi benim ve benim gibi çok seven hastalarınızdan ayırmasın ve gülen sevgi dolu yüzünüzü hiçbir zaman soldurmasın.

Sonsuz sevgiler ve teşekkürler

Question 6

Kendisine Derin Saygılarımı Sunarım

admin · Accepted Answer

Engin Oral deyince bendeki kelimeler tükenir ve tek bir kelime aklıma gelir..... MÜKEMMEL.38 yaşında profesör olmuş Türkiyenin "beyin" dediğimiz nadide adamlardan bir tanesi.Kendisi ile 6 yıl evvel tanıştık ve aldığımız hizmetin karşılığında dünyaları versek azdır.Onun yaptığı son derece başarılı bir operasyonun ardından bizler çocuk sahibi olabildik ve şimdi 2 yaşında harika bir oğlum var.Sonsuz teşekkürler.Sahip olduğu bilgi birikimi,sahip olduğu ve kullandığı en son teknoloji,yanında özenle seçip çalıştırdığı çalışanlarıyla kendi kulvarında oldukça ileride olan bir hekim. Arkadaş canlısı ,güleryüzlü ve çok alçak gönüllü. Çalışma yeri olarak dizayn edilen mekanın iç mimarların ciddi anlamda uğraş verdiği belli oluyor,harika bir yer.Temizlik ve hijyen hat safhada.Hastalarına karşı olan yaklaşımı daha önce hiç kimsede görmedim. Kendisine derin saygılarımı sunarım.
Veli Zaim

Question 7

Hocamla Tanışmam 9 Yıl Önce Boş Gebelik

admin · Accepted Answer

Hocamla tanışmam 9 yıl önce boş gebelik teşhisiyle başladı.İlk hamileliğimde olduğu gibi ,riskli gebeliğim ve gebelik şekerimin yükselmesiyle sıkıntılı bir hamilelik geçirdim. Hocam her şeyi önceden tahmin edip önlemler alması ,yakın ilgi ve alakasının sayesinde ikinci oğlumuzuda sağlıklı bir şekilde kucağımıza almama vesile oldu. Kendi özel hayatını düşünmeyen, işini aşkla yapan, Engin Hocam’a Allah uzun ömür ve sağlık versin daha nice insanlara umut olsun.
teşekkürler