Okyanus’a Yolculuk

Biz bu yazıyı Engin Hocam’ı ilk gördüğümüz ve tanıştığımız anda yazmaya karar verdik ve heyecanla bugünü bekledik. Yazmak istedik, çünkü hep daha zor süreçlerden geçen insanlar hikayelerini paylaşıyordu, bizim durumuzda olan insanları da teşvik etmek istedik.

Eşimle 2008 yılında evlendik birkaç yıl evliliğin tadını çıkarmak istedik ve çocuk düşünmedik. Gezdik, eğlendik 2009 yılının eylül –ekim ayı gibi özel bir hastanenin kadın doğum uzmanına gidip 6 ay sonra çocuk düşüneceğimizi ve tavsiyesi olup olmadığını sorduk, aynı zamanda başhekim ve hastanenin ortağı olan doktorumuz ‘sizin gibilerde var mı?’ diyerek tebessüm etti. ‘Hamilelikten 6 ay önce folik asite başlamam gerektiğini, çocuk düşündükten sonra hamile kalınca yada 1 yıl çocuğumuz olmazsa tekrar görüşeceğimizi’ dile getirdi. Ultrason muayenesinden sonra vedalaştık. Ancak çıktığımızda kulaklarımda o cümle yankılanıyordu ‘1 yıl çocuğunuz olmazsa gelin’ nasıl yani? Böyle bir şey olabilir mi? Benim başıma gelir mi? Ve 1 yıl sonra çocuğumuz olmadı. 2010 yılının sonunda doktorumuzun kapısını çaldık.

Bana kan testleri yapıldı her şey normaldi, eşimden alınan sperm sonucu sayı düşük çıktı ve Ürolog doktoruna yönlendirildik öncesinde 3 kere klomen hapı kullandım. 3 aylık ilaç tedavisi sonrası sonuç değişmemişti, eşimin doktoru da benim doktorumda 7 milyonun altında sperm olması sebebiyle aşılama olmadan direk tüp bebek yapılması gerektiğini söylediler. Ve biz çocuk sayfasını kapattık.

Tüp bebek tedavisi beni çevremden duyduklarım sebebiyle çok korkutuyordu. Öncelikle yumurta toplama işleminin bayıltmadan yapıldığını ve dayanılmaz bir acısı olduğunu sanıyordum. Kuzenim üçüz bebeklerini taşırken çok kanamalı ve uzun süre hastanede yatarak geçirmişti ve kaybetmişti. Bu beni çok korkuttu ama inat edip bir daha tüp bebek yaptı ve bebeğine kavuştu.

Bir süre sonra yakınlarımın aklıma girmesiyle düşünmeye başladım, eşim; ‘ bu ağır yükün altına girmeni istemeye hakkım yok her şeyi sen çekeceksin’ diyerek beni baskı yapmadan rahatlatıyordu.

İş hayatımdan 2 kişi 1 yıl öncesinde bana Prof. Dr. Engin Oral’ın web linkini attılar tavsiyede bulundular ben ‘sık kullanılanlar’ linkine bir daha bakmayacağımı düşünerek kaydettim. Ve bir gün Engin Hocam’ı aradım, bana dönüş yaptı, durumumu izah ettim, beni görüşmeye çağırdı. Eşimle bir cesaret gittik, bu arada başarı öykülerini okumak beni çok duygulandırmıştı. Engin Hocamızla tanışma anımızda sperm testini yineleyerek 2011’in eylül ayında görüştük. Bize sonuçlara göre tek seçeneğin tüp bebek olduğunu ve doğru yerde olduğumuzu söyledi. Ben korkarak dinliyordum. Canım hocam öyle bir anlattı ki bir hasta bu kadar rahatlatılabilirdi. Adetinin ilk günü geliyorsun tedaviye başlıyoruz, 15 gün sonra seni bayıltıyoruz, yumurta topluyoruz, sperm alıyoruz, embriyoları birkaç gün sonra sana enjekte ediyoruz ve bekliyoruz, 12 gün sonra sonucu alıyoruz 1 ayda hamile kalıyorsun. Şeklinde anlattı. Nasıl yani bu kadar basit mi? Evet tabi ki bu kadar basit, ya tutmazsa? tutmazsa dondurulmuşlarla 3 ay sonra tekrar yapılıyor ancak bunu Engin Hoca’dan duymak çok zor çünkü hocam anı yaşamamızı ve ona odaklanmamızı istiyor.

İşimi bırakacaktım, bırakma çalış dedi, kafan meşgul olsun dedi. Ben gene de işimi bıraktım stresli bir işim vardı çünkü. Eşim çıktığımızda havalara uçuyordu o kadar heveslendi ki hadi hemen kasımda yapalım dedi meğer ne kadarda istekliymiş. Engin Hocam’ı aradım şubatta işi bırakacağım ve geleceğim dedim, tamamdır dedi.

77 kiloydum nisan ayında Engin Hocama gittim adet düzensizliğim sebebiyle hap verdi hastalanmam için ve lütfen kilo ver diye çok rica etti. Ben hocama söz verip, 1 ay içinde spora yazılıp her gün söylediği gibi yürüyüş yapıp 5 kilo vermeyi başardım . Hem de o hormon iğnelerini yiyerek, her şey elinizde siz dikkat ederseniz kilo almak yerine verebiliyorsunuzda. İlk göbek iğnelerine başladık hiç korkmayın sinek ısırığı gibi acımıyor uçları incecik kendin bile yapabiliyorsun. Engin Hocam üç günde bir yumurta takibi yapıp iğne yazıyordu. 5-6 gün sonra yumurtaların büyümediğini tedaviyi kesip sonra tekrar başlama ihtimali olduğunu söyledi ve biz yıkıldık tabi. 3 gün sonra kontrole gittiğimde (bu arada biz tatil planları falan yapıyoruz her şeyden vazgeçmişiz) ne oldu dedi, moralim bozuk büyümüyor ki dedim 8 mm olan yumurtalar, birden 14 mm’ye ulaşmıştı ‘aa bak ne güzelde büyümüş dedi’ inanamadım ancak ben adet düzensizliğime bağladım geç büyümesini. Sonrası yumurta toplama işlemi için Bahçeci Tıp Merkezi’nde buluştuk 19 yumurta toplandı çok yumurta verdiğim için olsa gerek 1 saat sancı çektim sonra geçti, 2 si elendi 7 si döllendi hocam daha çok döllenmesini beklerdim dedi bende kalitesiz mi? dedim, bakacağız ama kaliteli dedi. Hocam çok garantici olduğu için seni çok heveslendirmiyor, her şeyi görmüş geçirmiş adı gibi Engin bilgi ve tecrübe hazinesine sahip bu insana rastladığımız için çok mutluyduk.

En önemlisi her şey ile kendi ilgileniyor ve size sadece kendinize dikkat etmek kalıyor, kendini hastalarına adamış bu insandan Allah razı olsun.

5 gün sonra transferimiz gerçekleşti, transfer olayı 5 dakika muayene gibi geçiyor. 12 gün sonra test yaptır görüşelim dedi. 10. Gün dayanamadım idrarda silik 2. çizgiyi gördüm ağladım duygulandım eşime söyledim hocamın ağzından duymadan inanmayan eşim ısrarla 12. Gün kan testini bekledi sonucu hastaneden alıp hocama faksladım beni sevinç kahkahalarıyla arayıp canımmm süper sonuç dedi ve ben ağlayarak teşekkür ettim, geleyim mi dedim dur! 7 hafta sonra, arıycaz seni dedi. 1,5 ay boyunca kalçadan yapılan iğneler süreci sonrası jele geçtik ve ben rahatladım.

7. hafta kesemizi gördük, kalp atışlarını dinledik ve hocamızın kontrolünde 4. aya kadar 72 kilo ile gelmeyi başardım. Oğluşumun cinsiyetini ebemizin salladığı mavi patiklerle aldık hocam tatile gitmemize izin verdi. Denize gittim bebeğimle yüzdüm. Son aylarda çıkan şekerimin dışında çok şükür sıkıntı yaşamadım. Şekerimin yükseldiğini söylemediğim için müthiş bir fırça yedim acil diabet doktoruna yönlendirildim, bebek diet sonucu 1 hafta kilo olarak geride kaldı, hocam diabet doktorumla kendisi telefonla görüştü, proteinimi arttırarak yavrumun kilosunu tamamladık. 37. haftaya kadar araba kullandım, ütü ve yemeğimi yaptım.

Hocam bebeği belki birkaç gün kuvöze koyarız dedi düşünmek bile istemiyordum. 38. Haftada şekerin bebeğe zarar verme ihtimalini düşünerek daha fazla beklemek istemeden doğuma aldı ve oğluşumuzu 3.240 gram olarak kucağımıza verdi ve kuvöze gerek kalmadı. Sonuç olarak bu özel insan ile bir kere denedik ve başardık, hamileliğimi gözü kapalı geçirdim ve korkudan kilo alamadım 9-10 kg ile doğumu tamamladım, anı yaşamanız gerekiyor ötesine hocam izin vermiyor çünkü her an her şey olabilir

Şu anda koala gibi boynumda yaşayan (insanların kucağa alıştırma demesine rağmen bebeğimden çok kendimi şımarttığım) kuzucuğumla birlikte yazımızı tamamlıyoruz. Bebeğim süt gelmediği için ve maalesef hastanede biberonla mama alıştırıldığı için emmek istemedi şu anda 2 aylık çok şükür tek göğsümde olsa emiyor ancak ana öğün olarak mama ile besleniyor önemli olan sağlıklı olması canımız sağolsun.

Ve…….

Özel cep telefonunu internet sitesine koyup direk ulaşabildiğiniz kaç profesör tanıyorsunuz? Bu mütevazi insanın randevularında da sıra beklemeden alınıyorsunuz.

Bu yolculuğun sonunda doktorumuzdan ayrılmak en üzücü durum oldu, ona çok alışmıştık keşke çocuk doktoru uzmanı da olsaydı böylelikle onu sürekli ziyaret edebilirdik.

Kendi özel hayatını düşünmeyen, işini aşkla yapan, Engin Hocam’a Allah uzun uzun ömür ve sağlık versin daha nice insanlara umut olsun.

Sonsuz Teşekkürler.

Instagram