Mucizemiz

Bebek… Her evli çiftin hayali ve özlemi. Bir ailenin yaşama sevinci. Onun bir gülüşü büyük sevinç , bir damla gözyaşı ise büyük bir acı. Ama bazen işler yolunda gitmiyor ve çift o mucizeye kavuşamıyor. Bizim içinde işler yolunda gitmiyordu. Üst üste gelen şansızlıklar. İnsanın aklına dahi gelmeyecek engeller, bu kadarı da ancak eski Türk filmlerinde olur dedirten şanssızlıklar ve sonunda kabulleniş. Tam vazgeçtik ve herşeyi kabullendik derken karşımıza çıkan sihirli bir el. Prof. Dr. Engin Oral.

Daha önceki denemelerimiz ve doktorlardan duyduklarımız bizi de vazgeçme ve kabullenme noktasına getirmişti. Bir arkadaşımız sayesinde Engin Hoca ile tanıştık. Muayene ve birçok tahlilden sonra yine aynı kelimeleri duymayı umarak Engin Hocanın muayenehanesine gittik. Engin Hoca herşeyi bize anlattı. Problemlerimiz yüzünden şansımızın düşük olduğunu ancak imkansız olmadığını söyledi. Uygulanacak yöntemleri , bunların artılarını ve eksilerini anlattı. Daha önce bizimle bu şekilde konuşan bir doktor olmamıştı. Kendisine güvendik ve sürece başladık. Gerçekten çok zor ve uzun bir süreç.

İlk deneme: İkimiz de çok heyecanlıydık. Sürece hazırlık dönemi ve bekleme. En zor kısımdı. Özellikle anne adayı için. Hem fiziksel hem de duygusal bir zorluk. Testler sonucunda 2 şansımız vardı 2 sağlıklı embriyo. İlk başta herşey yolunda gidiyordu. Ama olmadı. “Kader” veya “kısmet” . Doğru kelime ne olursa olsun o an hissettiğimiz duyguları kesinlikle karşılayamaz. Sonunda Engin Hoca bizi karşısına aldı ve vazgeçmememiz gerektiğini söyledi.

“İnanmak” ve “güvenmek “ bu iki kelime bizi tekrar baştan başlamamıza motive etti.

İkinci deneme: Yine anne adayı için fiziksel ve duygusal zorluklar. Muayeneler, testler ve hazırlık süreci. Testler sonucu sadece 1 sağlıklı embriyonun olduğu haberi. Yani ilk denemeye göre yarı oranda şans ve ilk denemeden yaşadığımız deneyimler. Çok üzüldük. Yine bir yıkım ve umutsuzluğun eşiğindeyken yine Engin hocanın sihirli kelimeleri bizi kendimize getirdi. Sonuçta %1 bile %0 dan daha iyi bir şanstır. Bu sefer “kader” ve “kısmet” kelimeleri bizim için umudun anlamı olmuştu. Sürecin ilk adımı başarılıydı. Mucizemiz yaşama tutunmuştu. Yine anne adayı içi zor bir süreç daha. Bir sürü iğne , ilaç ve duygular. Ama sonucu düşünmek. Anne adayı buna sarılarak katlandı bunca sıkıntıya. İşte o an gerçekten anneliğin nasıl bir duygu olduğunu anlıyor insan. Herşey yolunda gitti. Tabii bu süreçte Engin Hocanın varlığı ve desteği hep yanımızdaydı. Onun gerçekçi , tedbirli ve güven veren yapısı bizi hiç bırakmadı. En küçük olsa bile hiç bir ihtimali kaçırmadı ve değerlendirdi. Galiba en güzel cümle şu alacak “Engin Hoca hamilelik sürecini bizimle birlikte yaşadı.” İçimiz rahattı çünkü Engin Hoca bizim yakınımızdaydı. Kendimizi bu süreçte hiç yalnız bırakmadı. 7/24 gerektiğinde bir telefon uzağımızdaydı.

Sonuç: Ameliyathanedeki ilk ağlama sesi ve arkasından Engin Hocanın “Oğlumuz geldi” cümlesi. Hayatım boyunca duyduğum ve duyacağım en güzel kelimeler. O an. Mucizeyi gördüğümüz onun sesini duyduğumuz an. Anne ve Baba için bundan büyük bir mutluluk olmaz herhalde.

Engin Hoca… “Something the Lord Made” filmindeki gibi tanrıyı oynadı ve bir mucize gerçekleştirdi bizim için.

Instagram