Ender ve Engin Bebekler

Bugün(17 eylül 2009)Ender ve Engin bebeklerim 8 ay 2 günlükler. Emekliyorlar ve her ikisinin de ikişer alt dişi çıktı. İşte bu kadar gecikmeli yazıyorum bu öyküyü…
Engin Hoca’yı eşim titiz bir internet araştırmasıyla buldu. Benim durumumda etik olarak önce aşılama denememiz gerektiğini söyledi. Hiç tercihim değildi aslında ama hoca önerince başladık. Düşük doz ilaç tedavisine rağmen çok fazla sayıda yumurta oluştuğu için tüp bebek uygulanmasına karar verildi. Çok mutlu olmuştum tabi başarı oranı daha yüksek olduğu için . 34 yaşındaydım bu nedenle üç embriyo transferine karar verildi. Üçünün birden başarılı olma şansının düşük de olsa var olduğunu biliyordum bu durumda hoca 1 tanesine redüksiyon uygulamamız gerekeceğini söyledi. Üstünde durmadım o anda mantıklıydı çünkü… Transfer sonrası Engin Hoca ancak bu kadar başarılı olabilir, artık başarı şansın %50 dedi. Bu oranlar ciddi sinirimi bozuyordu aslında..Ben de deneysel çalışan bir mühendistim ve ya olacak ya olmayacak demek olan bu oranlar perişan ediyordu beni. Beta HCG testi öncesi 12 günlük sürede bir de kanamam olunca tamam olmadı diye ağlaya ağlaya telefon ettim. Bana dinlen ve bekle dediler….12 gün doldu sonunda hastaneye gidip testi yaptırdık. Beta HCG 550 ,Engin hoca çoğul gebelik, inşallah üçüz değildir dedi..ben tabi mutluluktan uçuyorum…2 gün sonra test tekrar edildi ve görüşmeye gittik. Genelde 2 gün sonra bu değer ikiye katlarmış bende böyle olmadı sandım ki bebekler bir bir ölüyor, tabi bu nedenle Hoca’yla görüşürken üzüntüden kahrolmuş bir haldeyim. Bana bir fırça çekti böyle yapacaksan benimle devam etme diye…Testin sonucu pozitif hamilelik gerçekleşmiş bu nasıl bir tepki…
2 hafta sonra ilk ultrason yapılacak; artık ikiz olsunlar diğerlerini de kaybetmeyeyim diye dua ediyorum. Ultrason için gittik ve Engin Hoca ‘maalesef üçüz’ dedi. İşte bu ‘maalesef’ in acısı içimi kor gibi yaktı. Hala çok zor benim için; bunca ay bu yüzden yazamadım bu öyküyü…

Fetal redüksiyon da yapıldı, psikiyatra da gittim ağladım, Hoca’ ya da sarıldım ağladım hatta bu öyküyü yazarken de…Tanrım ne zor oldu bana…
Bundan sonra ikizlerimin takibi devam etti. Amniyosentez gerekecek yaşımdan ötürü diye çok endişeleniyordum işlemden ötürü bebeklerimi kaybedersem diye..Çok şükür ki incelemelerde çok iyi görünüyorlardı da gerekmedi.. Bu arada tabi, Hoca bana kurallar koyuyor yolculuk yapma, insanlarla öpüşme, 1 litre süt iç,her gün bir yumurta ye, şekerine dikkat et ikiz gebelik riskli gebelik; üstelik de genç anne değilsin… Ben titiz, Hoca benden titiz… Her panik oluşta aramaktan usandı yazık ama her seferinde her zaman ara diyor…Bu arada sürekli olarak hafta barajlarını aşmaya çalışıyoruz. Evet dedi sonunda 28 haftayı doldurdular, artık biraz daha rahatız, kortizon iğnelerini oldum, olası erken doğumda akciğerleri hazır olsun diye… 32. hafta kontrolünde kiloları az olması gerekenden dedi. Bu andan itibaren karbonhidrat kürüne başladım adeta… artık karnım o kadar büyük ki zaten de çok boylu poslu da değilim müthiş zorluyor… Hoca bebekler için 2000 gramın altındalar demişti, durumlarına göre 36 hafta+ 5 günü bekleyeceğiz.. 35. hafta 3 gündeyim, 14 ocak, garip; bacalarım yürürken birbirine sürtüyor bir anda ne çok kilo almışım diye düşündüm.. baktım ki sağ bacağım soldan ciddi kalın olmuş, Engin Hoca’nın böyle bir şeyden söz ettiğini hatırlıyordum. Aradım, acilen bir damar cerrahına muayene olmamı ve doktorla kendisini görüştürmemi söyledi. Kadıköy Acıbadem Hastanesi’ ne gittik. Doktor, derin ven tromboz olduğumu, ikiz gebeliklerde rastlanır bir durum olduğunu, hamileliğimin 35. hafta 3 günde olduğu için benimle ilgili risk alınmayacağını ve bebeklerin alınacağını söyledi. Hemen pıhtı çozücü ilaç tedavisine başladılar ve emboli çorabı giydirdiler. Bebeklerin kiloları düşük olduğu için karşı çıkıyorum ama Engin Hoca’yla da konuştular kimse benim itirazlarımı dikkate almadı tabi ve aynı akşam ambulansla International Hospital’ e nakledildim. Hoca her şeyi organize etmiş Dr. İlknur Hanım karşıladı bizi. Ve tüm kontrollerim yapıldı. 15 ocak sabahı Engin Hoca erkenden geldi ve ben yalnızca bebeklerin kilosuna odaklanmış 2000 gram altında oluşlarını sayıklarken açık açık hayati riskim olduğunu pıhtı çözücü verildiği için kanama riskimin olduğun ve her şeye hazırlıklı olmamı bebeklerin artık ikinci planda olduğunu söylüyordu. Hayatımda ilk kez bir ameliyatıma ağlayarak girdim…

Sonrası müthiş; dünyalar tatlısı, Hoca’yı bile şaşırtan 2730 gram ağırlıklı Ender ve 2300 gram ağırlıklı Engin bebeklerim oldu. Ameliyatta benimle ilgili bir komplikasyon gelişmedi pıhtı bebeklerin alınmasıyla tedaviye hızla yanıt verdi. Bebeklerim 5 gün yoğun bakımda kaldılar dış dünyaya kolay adapte olabilmeleri için …
Engin bebeğim sizin gibi Hocam; hızlı, muzip bakışlar saçan bir bebek; saçlarımı bir tutuyor koparmadan bıraktırabilene aşk olsun. Ender bebeğimse Ender Hocam gibi(hayatımı borçlu olduğum) duygulu, gözlerinin içi gülen…

Hocam, size sonsuz teşekkürlerimi ve sevgilerimi sunuyorum.

Seniz Türküz

Instagram