Ege’nin Hikayesi: 3 Kahraman

Canım oğlum,

Büyüdüğün zaman öğreneceksin; her hikayenin bir kahramanı vardır. Ama bizim hikayemizde tam üç kahraman var, tabi ki en büyük kahraman şu an ayağımda sallayarak uyutmaya çalıştığım bitanecik afacan oğlum Ege:)

Sana kavuşmak için baban ve ben 8 yıl mücadele verdik. Bu mücadelemiz iki aşamalıydı. İlk aşama bende olan ve sana geçmemesi gereken genetik bir hastalığa sebep olan genin bulunmasaydı. Baban en iyi genetik profesörlerinin dahi imkansız dediği birşey için senelerce çabaladı. Türkiye Avrupa Amerika tüm dünyada ulaşabildiği heryere herkesle iletişim kurdu. Zaman zaman hayal kırıklıklarımız oldu, dibe çöktük bazen ama pes etmedik, edemedik… Sonunda dünyada daha önce keşfedilmemiş yeni bir gen bulunmasına sebep oldu baban. Bu gerçekten paha biçilmez bir mutluluktu bizim için, imkansızı başarmaktı, başardı, çünkü seni o kadar istiyorduk. İşte hikayemizin ikinci kahramanı sevgili babacığındı.

Sonra ikinci aşamaya geçtik. Artık başka bir engeli asmamız gerekiyordu seni kucağımıza alabilmemiz için; tüplerim çocukken geçirdiğim apandisit ameliyatından sonra zarar görmüş ve tıkanmıştı, yaşımız 35´i geçmişti, normal yolla bebek sahibi olma şansımız yok denecek kadar azdı. Duyduğumuz bildiğimiz bütün iyi doktorlara gittik, tedaviler gördüm,ama sonuç alamadık..psikolojimiz bozuluyordu gitgide, tedaviler yıpratıyordu ve herşeyden önemlisi ümidimizi kaybetmeye başlamıştık ki çok yakın dostlarımızın tavsiyesi ile bir doktorla tanıştık, onlarda biricik kızlarına bu doktor sayesinde kavuşmuşlardı.

O hikayemizin son kahramanı Engin hocamdı. İlk karşılaşmamızda o kadar net ve açıktı ki zaten psikolojim bozuk olduğu için sözleri beni çok ürkütmüştü. Sonra bu yola çıkabileceğim, bilgisine insanlığına, dürüstlüğüne güvenebileceğim, aileden biri gibi, bir abi kadar yakın ve samimi, bir dost kadar açık ve içten, kelimelerle ifade edemeyeceğim kadar saygı duyduğum biricik hocamla başladık son aşmamıza. Ona o kadar güveniyordum ki artık yeniden ümitlerim canlandı. Ve ilk tüp bebek denememizde başarılı sonuç aldık. İnanılmaz bir hayalim gerçek olmuştu. Karnımda bir bebek taşıyordum, bu yıllardır istediğim ama kavuşamadığım bir duyguyu, annelik duygusunu tatmama sebep olan minik bebeğimi korumak için 7 hafta yattım ama olmadı, tutunmadı ve onu kaybettik. Çok zor günlerdi ama hocam böyle birşey olabileceğini zaten ilk günden beri söylüyordu. hiç vakit kaybetmeden hocama ilk sorum ´tekrar ne zaman deneyebiliriz?´ oldu. Hazır hissettiğinde dedi ve bir ay sonra tekrar zorlu mücadeleye başladık. Engin hocamın talimatlarını harfiyen uygulayarak bu mücadelenin de olumlu sonuçlanmasını başardık.

Yine hamileydim.. İçimde hep bir korku vardı ama hiç ümitsizliğe kapılmadım. Son ana kadar çok dikkat ettim ve bulantılı kusmalı zor bir hamilelik geçirdim. Bu süreçte bir elimi sıkıca baban tutuyordu, diğer elimi de Engin hocam. Doktorumuz, psikoloğumuz, abimiz oldu yeri geldi kızdı yeri geldi sarıldı ama hep yanımızdaydı. Şimdi Ege 20 aylık, Engin hocama birlikte gidiyoruz, sarılın öpün diyorum hocama, O sizin eseriniz:) Hayatımın sonuna kadar benim için çok özel yeri olacak, hem doktorluğuna hem insanlığına her zaman sevgim ve saygım sonsuz olacak. Allah tüm anne olmak isteyenleri Engin hocam gibi gerçek KAHRAMANLARLA karşılaştırsın.

Instagram