Bundan yaklaşık 8 sene önce eşimle hayatımızı birleştirdik. O dönemde hemen çocuk düşünmüyorduk. Kariyer planlarımız daha ağır basıyordu. Bir 5 sene sonra ailemize minik bir kuzunun katılmasının bizi ne kadar mutlu edeceğini konuşmaya başladık. Denemelerimiz oldu. Birkaç tane doktor dolaştık fakat hiç biri beni tatmin etmedi. Hepsinin yaklaşımını sorgulamaya başladım. Son 1 sene çok uğraştık ve sonunda tekrar destek almaya karar verdik.
Engin Hocam ile tanışmamıza eşimin iş yerindeki ekip arkadaşı vesile oldu. İyiki de olmuş. Hem profesyonel ve işinin uzmanı bir doktor olarak hem de insani yönü gereği kendisini tanıdığımız için çok şanslı hissediyoruz ve kendisini çok seviyoruz. İşini bu kadar iyi ve titizlikle yapan bir doktor daha önce tanımamıştım. Hem Nişantaşı hem de Florya´daki muayenehanelerinin her ikisinde bulunan ekipleri de güler yüzlü, işini çok iyi yapan, anlayışlı kişilerden oluşuyor. Yani anlayacağınız tam bir ekip.
Engin Hocam yaştan dolayı direk tüp bebek sürecine girmek istedi fakat ben öncelikle aşılamayı denemek istedim. Aşılama sürecinde başarı oranın çok düşük olacağını zaten biliyorduk ve Engin Hocam da uyarmıştı. Aşılama başarısız oldu. Fakat hemen sonra ilk tüp bebek denememize başladık. Zorlu süreç transfer öncesi başlamıştı bizde. Bir sürü iğneler, bir sürü ilaçlar derken transfer işlemi gerçekleşti ve ilk denemede hamile kaldım. Beklenen uzunca bir zamanın sonunda minik mucizemiz, Kuzeyimiz artık aramızda. Engin Hocaya ve ekibine ne kadar teşekkür etsek azdır.
Sevgilerimle