Benim Hikayem

Ben 35´lerine yaklaşmış bir bayanım. Çocuk düşünmeye evliliğimizin birinci yılından sonra karar vermiştik. Fakat aylar geçiyordu ki bebeğimiz bize bir türlü gelmiyordu. Her ay bizim için bir yıkım oluyordu. Özellikle de ben bebek olayını takıntı haline getirmiştim ve hayattan bir türlü zevk alamıyordum. Bizden genç tanıdıklarımız evleniyorlar ve sanki hepsi bana inat hemen bebek sahibi oluyorlardı. Fakat benim bir türlü olmuyordu. Benim depresyonum gittikçe artıyordu. Bu süreci bütün bebek sahibi olamayan kadınların yaşadığını biliyor fakat kendime engel olamıyordum.

Altı ay denemeden sonra bir doktora gitmeye karar vermiştik. Yapılan tüm tahliller normaldi, herşey normal zaman demişlerdi ve altı ay daha bekledik. Fakat yine olmadı.3-4 ay ilaç tedavisi sonuç yine olumsuz,Aşılama yapılmasına karar verdiler. İki başarısız aşılamadan sonra çeşitli araştırmalar yaptık ve doktor ENGİN Beye gitmeye karar verdik. Engin Beyin yaptığı ilk muayeneden sonra yumurtalık rezervlerimin oldukça azaldığını öğrendim bunu bana ilk söyleyen Engin Beydi ondan önce gittiğim hiçbir doktor bana bu gerçeği söylememiş hatta hep olumlu tablolar çizerek bize boşu boşuna zaman kaybettirmişlerdi. Daha sonrada öğreneceğim bir gerçek vardı oda Engin Beyin hiçbir zaman pembe tablo çizmeyip,gerçekleri tüm çıplaklığı ile umutsuzluğa düşürmeden açıklamasıydı. İyi ki de söylemiş çünkü onun sayesinde daha fazla zaman kaybetmedik. Dolayısıyla benim zaman geçirmeden tüp bebek yaptırmam gerektiğini söyledi ve tedaviye başladık çok şanslıydık ki ilk denememizde sonuç pozitifti.Hamileliğimde her şey normal gidiyordu taki Engin Beyin bizi detaylı ultrasona göndermesine kadar.Detaylı ultrasonda bebeğin kalbinde problem olabileceğini görüldü ve bizi çocuk kardiyoluğuna yönlendirdiler. Orada bebeğin kalbinde delikler olduğunu ve kapaklarda yetersizlik olduğunu söylediler yalnız bu kalp anomisinin down sendromlu çocuklarda görülüyormuş ve oran %50 imiş. O an hissettiklerimi yaşadığım şaşkınlığı ve acıyı bunu yaşamayan anlayamaz bize önce çocuk down sendromlu olup olmadığını öğrenmemiz gerektiğini bunun içinde amiyonsentez yapılması söylediler. Hemen Engin Beyi aradık durumu anlattık çocuğun down sendromlu olamayacağını tahmin ettiğini fakat kesin sonucu bu testin söyleyeceğini iletti içimi rahat tutmam gerektiğini çünkü ikili ve dörtlü testlerimin sonuçlarının gayet güzel olduğunu hatırlattı. Engin Beyin söylediği gibi test sonucunda çocuk down sendromlu değildi. Sadece bebeğimiz doğuştan kalp anomoli bir bebek olarak doğacaktı. Buda bebeğimizin erken doğabileceği anlamına geliyormuş tabiî ki Engin Beyin dediği gibi bebeğimiz yaklaşık 1,5 ay önce dünyaya geldi.Şu an dünyalar tatlısı bir bebeğimiz var, kapakçıklarındaki yetersizlik sona erdi, vsd’si kapandı, sadece 1 tane asd’miz kaldı,gayet sağlıklıyız.

Bu süreçte aradığımız her an ulaşabildiğimiz bir doktorumuz vardı,çocuk kardiyoluğuna gittiğimiz gün bile Engin bey aradı ve gidip gitmediğimizi sordu,ben ve eşim çok şaşırmıştık Engin bey bunu dahi takip ediyordu. Kendisine anlayışı, sabrı ve her süreçte yanımızda olduğu için teşekkür ediyoruz.Bir bayan için doktorunu her aradığı zaman ulaşabilmesi ve onu her daim takip ettiğini hissetmesi çok önemli.

Teşekkürler Engin abi , iyi ki varsın.

Instagram